16 Mayıs 2015 Cumartesi

Günübirlik Gaziantep Turu

Bilen bilir.. İstanbul'da yaşayan her beyaz yakalının hayallerinden biridir: 'Günübirlik Gaziantep Turu'. Biz de o grupa dahiliz ve uzun zamandır ucuz uçak bileti bakınıyorum. Uzun uğraşlardan sonra tabi ki flypgs.com'un yaz kampanyalarından kişbaşı 60 TL'ye gidiş-dönüş bilet denk getirdim. Eşe dosta haber verdim ve yine aynı ekip biletlerimizi aldık.
12 Mayıs sabah 07:45 uçağı ile yola çıktık. Biz araç kiralayarak geziyoruz gittiğimiz şehirlerde, indiğimizde aracımız hazırdı. Çok açız ve ilk durağımız tabi ki Metanet Lokantası: Beyran Çorbası..
Çorba enfes ama ben zaten Adanalı olduğum için bende dehşet izler bırakmadı. Damak tadımız çok benzer tabi ekibin geri kalanı Egeli ve gün boyu çorbadan bahsettiler. :)


Beyran Çorbası'ndan sonra Katmerci Zekeriya Usta'yı bulmak için keşfe çıktık. Antepliler kahvatlıda önce beyran sonra katmer yermiş ve ardından gün boyu hiçbir şey yemezlermiş. Katmer çok çok lezzetliydi. Sanıyorum bende en çok katmer iz bıraktı. Sıcak ve bol fıstıklı, yumuşacık kaymak ağzınızda eriyor. Zekeriya Usta, katmeri ilk bulan ve yapan kişi. Başka yerde şubeleri yok ve sabah 5'te dükkanı açıp saat 11 gibi kapatıyormuş yıllardır. Bizde saat 11'e dakikalar kala koştur koştur yetiştik :))


Bu muthiş ikilden sonra biraz enerji harcamamız gerekiyordu, eski Antep sokaklarında dolaşmaya başladık. Daracık sokaklar, geniş avlulu konaklar, eski hanlar hamamlar.. Çok mistik bir havası var. Türküde geçtiği gibi 'Hoşgör Mahallesinin dip dibe damları..' Bir evin damından diğerine atlayabiliyorsunuz gerçekten :)


Zincirli Bedesten ve Bakırcılar Çarşısı birbirine çok yakın ve aynı yerde. İkisini de aynı anda gezebilirsiniz. Biz Bakırcılar Çarşısından bakır tava, cezve ve bol bol baharat aldık. Çarşıyı yol boyu devam ederseniz karşınıza Gaziantep Kalesi çıkacak. Üşenmeyin mutlaka gezin. Kalenin içerisinde kabartma heykeller ve sesli rehber eşliğinde savaş yılları anlatılılıyor. Karanlık ve serin bir koridordan yürüyorsunuz. Size doğru silah tutan kahramanların heykelleri ve ardınızda silah sesleri ile savaş yıllarının anlatımı oldukça etkileyici. Türkiye'de görüp gezdiğim en başarılı müzelerden biriydi ve üstelik ücretsiz.


Enerji depolamak için İmam Çağdaş'a gittik. Burada lahmacun ve Ali Nazik Kebabı yedik. Ali Nazik başarılıydı ve asıl amacımız olan karışık baklava tabağı masamızda yerini aldı. Her şeyden az az yedik her şeyin tadı damağımızda kaldı. :) Altın vuruş dedikleri double fıstıklı baklava ve fıstıklı şöbiyeti denemenizi tavsiye ederim. Lahmacunları sarımsaklı ve patlıcan ezmesi sürerek yemenizi tavsiye ediyorlar. Fakat patlıcanın henüz mevsimi olmadığı için servis yapmıyorlarmış. İmam Çağdaş çok popüler ve seri çalışma mantığında olduğu için ortam çok samimi değildi, garsonlar. ilgisiz ve çok mekanik. Sanırım bir dahaki sefere yalnızca baklava yemek için gidebilirim.


İmam Çağdaş'tan sonra yine enerjimizi atmak için Zeugma Mozaik Müzesi'ne gittik. İyi ki gitmişiz. mutlaka gidip görmelisiniz. Müze kartı ile girebilirsiniz kartınız yoksa10 TL müze giriş ücreti. Hala kazı çalışmaları devam ediyormuş, çıkarılan mozaikler şaşırtıcı güzellikte. Gaziantep müze anlayışını başka bir boyuta taşımış, İstanbul dahil özel müzeler dışında bu kadar etkileyici bir müze gezmemiştim ben. Zeugma'dan çingene kız mozaiğinin minik tablosunu kendimize hediye alarak ayrılıyoruz.


Halfeti'ye gitme niyetiyle arabaya bindiğimizde yağmur, gök gürültüsü fırtına başlamıştı, vazgeçtik. Halfeti gezimizi başka bir gelişimize erteleyerek Aşina Restoranı bulmaya çalışıyoruz. Blogları referans alarak gittik fakat siz gitmeyin, hayal kırıklığı. Yemekleri çok lezzetsizdi. Pek beğenmedik. Ortak fikir kebap Antep'in değil Adana'nın işi olmalı. Adana'daki kebap lezzeti ile kıyaslanamaz. Yağmurun durmasını beklemeden sokaklara attık kendimizi ve İpekçioğlu Bahartçısından muska tatlısı, biber salçası ve baharat aldık. Ve son durağımız olan Tahmis Kahvesi'nde menengiç kahvesi içtik. Sütlü türk kahvesi gibi fakat içtikten sonra ağzınızda acı bir tat bırakıyor. Denemenizi tavsiye ederim. Kapanışı ise zahter çayı ile yapın. Mideniz biraz dinlensin :) Çünkü zahter sindirimi kolaylaştırıyormuş. Gece 23:00 uçağını ise uyuyarak bekleyebilir, ertesi gün ise 'dün ne yedik ya diye arkadaşlarınıza uzun uzun anlatabilirsiniz..'


Gaziantep'le ilgili en tatlı şey ise ne baklavalar ne sokakları bence insanların fotoğraf makinesi ve kameraya çok alışık olmaları, çok samimi olmaları en güzeliydi. Kamerayı gören poz veriyor :)) Gidip mutlaka gezn, insanlarla sohbet edin.

Tüm bu yazıları okumaya üşendiyseniz eğer aşağıdaki özet videomuzu izleyebilirsiniz :)) İyi seyirler, iyi geziler ve afiyet olsun şimdiden... <3 ( benim için bol bol katmer yerseniz... )
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder